Crysis 2 daha ilk duyurulduğu andan itibaren kimse kötü bir iş beklemiyordu Yerli’lerin ve ekiplerinin ellerinden. Dün Türkiye’de, yine Türkçe dublajlı sürümüyle raflarda yerini alan yapımİstanbul’u düşündüklerini, ancak daha sonra New York’u daha popüler olduğu için seçtiklerini söylemişlerdi. İzlediğimiz fragmanlarda New York’un epey zor günler geçirdiğine şahit olmuştuk. Şimdi o New York hemen karşımızda, gerçekten kötü durumda, yıkılmış binalar, çökmüş köprüler ve zarar görmüş yollar.
Oyun tıpkı Homefront’taki gibi gerçek görüntülerle başlıyor, güzel günleri geride kalmıştır bu güzide şehrin. Biyokimyasal sızıntı söylentileri boy gösterir haberlerde, yetkililer her ne kadar yalanlasa da durumun ciddiyetinin farkındadır halk. Bunun yanında petrolün galon başına fiyatı 20 doları zorlar ki, günümüzde 3,5 dolar civarında. 2023’e gelindiğinde artık geri dönüşü olmayan bir yola girilmiştir. New York karantinaya alınmış, birçok hastalıklı insan tedavi yöntemi bulunamadığı ve tüm denemeler başarısız sonuçlandı.
Şimdi gelelim yeni nesil ‘nanosuit’imize; multiplayer demosunu oynamış olanlar bilir, artık güç ve hız ayrı bir mod olarak bulunmuyor süper giysimizde. Zırh ve görünmezlik modları var, hızlı koşma olayı FPS’lerin klasik tarzında olmuş. Güç ise zaten ‘Nanosuit 2’nin kendisinde yeterince mevcut. Bunların yanında taktiksel vizör sayesinde seçtiğiniz kişileri nano ekranınızda tanımlayıp, düşman mı değil mi, zayıf noktaları neler, öğrenebiliyorsunuz. Ayrıca düşmanların uzaktaki düşman askerlerinin konuşmalarını duyabiliyor ve çevredeki cephane yerlerini görebiliyorsunuz bu vizör yardımıyla.Nanosuit’in standart özelliklerinin yanında daha sonradan ekleyebileceğiniz özellikleri de bulunuyor. Öldürdüğünüz uzaylı yaratıklar sayesinde topladığınız puanlarla, standart nano özelliklerini güçlendirebiliyor veya yeni özellikler ekleyebiliyorsunuz. Mesela zırhınızı güçlendirebilir, ‘nanosuit’inize tehdit algılayıcı ekleyebilirsiniz. Ayrıca kullanma imkanına sahip olduğunuz birçok silah var bunlara da çeşitli parçalar takabiliyorsunuz tıpkı Crysis’teki gibi.
Yapım çıkmadan önce benim en çok merak ettiğim konulardan biri, kimi kontrol edeceğimizdi. Belki Nomad ile adada kalan macerayı, şehre taşıyacaktık, ya da birçok kişi tarafından sevilen Psycho geri dönecekti. Ve tabi ki Prophet, onu hatırlamayanınız yoktur muhtemelen, Crysis’in karizmatik karakteri ve süper askerlerin lideriydi. Başrol Nomad bile onun gölgesinde kalmıştı benim gözümde. Prophet’ın Crysis 2 ile döneceğini, ona özel yapılan bir fragmanla öğrenmiştik zaten. Ancak kontrol ettiğimiz karakter Prophet değil, Alcatraz isimli bir denizci. Kendisi ‘nanosuit’ sahibi bir süper asker değil normalde, sadece New York’a yardım için gönderilen birlikten bir asker. Kendisi Half Life’ın efsaneleşmiş karakteri Gordon Freeman gibi hiç konuşmaz, ayriyeten yüzünü de göremiyoruz hiç. Olaylar onu nasıl savaşın ortasına çekecek, ‘nanosuit’le nasıl bulaşacak buraları es geçip, hikaye hakkında daha fazla bilgi vermeden devam ediyorum.
New York şehrinin içinde bulunduğu durum çok iyi yansıtılmış. Yıkık dökük binalar, terk edilmiş bomboş sokaklar, rahat durduğunuz sürece kimsesizliğin hissedildiği sessiz sakin koca bir şehir. Dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olan New York’u hayalet şehre çevirme konusunda iyi iş çıkarmış yapımcılar. Eleştirilebilecek tek nokta, bu hazırlanan haritanın Crysis meşhur adası kadar özgürlük sunmayışıdır. Birçok yol zaten kapalı, gitmeniz gereken yerlere belli bir rotayla gitmek zorundasınız, yani istediğiniz yolu seçemiyorsunuz. Araç kullanımı da oldukça kısıtlı oluyor doğal olarak, yollar kapalı veya yıkık olduğu için. Ayrıca askeri araçlar dışındakileri de kullanmak isterdim, Crysis markası olunca işin içinde insan bekliyor bunları.Söylenecek çok fazla da söz yok aslında. Oynadığım, gördüğüm en iyi FPS’lerden, hatta en iyi oyunlardan biri Crysis 2. Oynayın, PC’leri kaldırmayan arkadaşlarınızı evinize çağırın, onları da oynatın… Bu arada gün geçtikçe dağa güzel yazılar yazıyorum :)
0 yorum:
Yorum Gönder